top of page

ÖSYM Sınavına Yetişmeye Çalışan Kız

  • reyhanntay
  • 3 Tem 2024
  • 2 dakikada okunur

Selam Daisy....


Günlük hayatın içerisinde sürüklenirken unutmamamız gereken çok önemli bir konu var Daisy. Bu yaşadığımız hayat bizim hayatımız. Bu cümleyi okuyunca hiçbir anlam ifade etmiyor gibi geliyor değil mi? Hatta böyle bir ergen çığlığı gibi oldu: "BU BENİM HAYATIM YA!". Ama üzerine düşündükçe aslında çok basit ama önemli bir anlam kazanıyor. Bu hayat benim hayatım ve sadece bana özgü. Kimseyle bir yarış içerisinde değilim hayatımı yaşarken. Ama nedense alışkanlık mı bilmiyorum sürekli olarak kendimi yarıştırdığımı fark ediyorum Daisy. Bazen bunu hala mezun olamadım diyerek yapıyorum. (1 yıldır hem çalışıyorum hem okuyorum ama uzata uzata okuyorum) Bazen herkes evlenirken ben daha hayatımla ilgili ne yapacağımı bilmiyorum diyerek yapıyorum. Bazen bu yarışı kendimle yapıyorum. Mesela bir ara "Geçen seneki Reyhan da bu sorunlarla uğraşıyordu. Hiç ilerlemedim."diye düşünüyordum. Yani ortada illa bir karşılaştırma söz konusu diyebilirim. Hani dünyada başka insan kalmasa bile ben yine de kendi kendimle yarışırım böyle bir bağımlılık :)


Bu durum eğitim sisteminden mi benden mi kaynaklı bilmiyorum. Ama sürekli daha ileriye daha iyiye ve daha yükseğe ulaşmam gerekiyor gibi hissediyorum. Bunlara ulaşmaya çalışırken de sürüne sürüne bir hayat yaşadığımı farkettim. ÖSYM sınavına yetişen kız gibi bir halim var sürekli olarak :) Buradaki sınav ise benim için hayatın kendisi. Bir iş yapılacak mesela ben tamam halledeceğim demek yerine nasıl yapacağım? En doğru bu şekilde mi yapılır? gibi bir sürü sorarak o iş tamamlanana kadar kendime zehir ediyorum hayatı. En doğru şekilde halletmeye çalışsam da daha sonrasında acaba şöyle yapsam daha iyi mi olurdu? Keşke böyle yapsaydım diyorum. Mezun olamadım ve arkadaşlarım da işe girdi Hatta bazıarı evlendi, bazıları çocuk yaptı. Ben şu an yaptığım işi sevdiğimden bile emin değilim. Bu işi bıraksam ne yapacağımı da bilmiyorum ama baksana insanlar neler neler yapmış. Ne yapıyorum ya ben derken bir anda durdurdum kendimi ve sormaya başladım, bugün mezun olsam hayatımda ne değişecek? Diplomamı aldıktan sonra ev mi almayı hedefleyeceğim? Ev aldık diyelim böyle bir ekonomide (hadi inşallah), araba almayı hedefleyeceğim ve öyle mi mutlu olacağım? Bütün bunları yaptıktan sonra ne olacak? Böyle böyle bir bakacağım ki belki 60 yaşına geldim. Geriye dönüp baktığımda ise ne de güzel koştum, süründüm diyeceğimi zannetmiyorum :) Hayatı yaşamaya başlamalıydım diye düşünürdüm muhtemelen. Çünkü hayat önüne koyduğun hedefleri gerçekleştirince başlayan bir olgu değil. Nefes aldığım her an bu hayatın içindeyim zaten. Eğer mutluluğumu daha doğrusu huzurumu belli bir hedefe bağlamaya devam edersem kral da olsam çöpçü de olsam mutlu olamayacağım. Bu sebeple hayatın içerisine daha çok karışmak istediğimi farkettim.


İstanbul'da işten çıkıp eve koşarak dönmeyeceğim artık. (Bu arada koşarak döndüğüme aldanma evde bir şey yok. Canlı olan bir bitkim var sadece. Ona su veriyorum arada. Onun dışında evde oturuyorum öyle boş boş.) Bazen yürüyeceğim bazen gördüğüm bir parkta oturup müzik dinleyeceğim. Okumayı beklediğim kitapları artık bekletmeden okuyacağım. Yahu kitap okumayı bile şunu bitirince başlayacağım diye hedef haline getirmişim pes! Kısacası yaşayacağım ya ben bu hayatı :)



Sonuç: Bütün bunların hepsi bir zihniyet meselesi Daisy.


Not: Bunların farkına vardığım için kendimden bir anda bir değişim beklemiyorum. Bu sebeple bu yazıyı daha iyi nasıl yazabilirim, silsem mi şurayı acaba gibi düşüncelere girmeden sonlandırmak istedim. Görüşmek üzere Daisy...



 
 
 

Comments


Daisy İle Düşünüyorum

İletişim

Bana istediğini sor!

Teşekkürler!

bottom of page